MAHÇUP ZEVKLERİMİZ: GUILTY PLEASURE
Mahçup zevk, birçoğumuzun hayatında yer eden ancak isimlendirmediğimiz bir
davranış ve düşünce biçimidir. Türkçede net bir çevirisi olmamakla
beraber, mahçup zevk veya suçlu zevk (guilty pleassure) olarak adlandırılabilir. Mahçup
zevk, yapılmaması gerektiğine inandığımız ancak içten içe hoşumuza gittiği için
karşı koyamayarak yaptığımız; başkalarının bunu öğrenmesi durumunda
utanacağımız ve kendimizi kötü hissedeceğimiz düşünce ve davranışlardır. Bireyler,
bu şekilde davrandıktan sonra çoğu zaman pişmanlık duyarlar ancak bu his
geçtiğinde tekrar aynı şeyleri yapmaktan kendilerini alamazlar. Mahçup zevk,
kültürel farklılıklar sebebiyle toplumdan topluma farklılık gösterebilir. Bu
konu ile ilgili örnekleri sıralayalım;
Özellikle ataerkil toplumlarda erkekler, toplum baskısı nedeniyle
kadınlarla özdeşleşen bazı davranış ve aktiviteleri gizli yaparlar. Gündüz
kuşağı kadın programlarını ya da pembe dizileri zevkle takip eden bir erkek,
bunu kesinlikle hiçbir ortamda dile getirmez. Hatta bu zevkini aile
bireylerinden bile saklayabilir. Yine birçok yetişkin, bilgisayar oyunları
oynamaktan ve çizgi film izlemekten kendini alamaz. Kişinin büyük zevk alarak
yaptığı bu aktiviteler, genel olarak sosyal çevresi tarafından bilinmez.
Bir şirkette önemli bir pozisyona sahip bir birey, Harry Potter
serisininin kitabını okurken genellikle bunu saklama ihtiyacı hisseder. Tek
başına arabayla seyahat ederken dinlenen müzikler ile başka birileri
bulunduğunda dinlediğimiz müzikler farklılık gösterebilir.
Diyet yaptığımız dönemlerde arkadaşlarımızla aynı ortamda bulunuyorsak
hafif yiyecekler sipariş verip, yalnız kaldığımızda bol kalorili
yiyecekler tüketmekten kendimizi alamayız. Tatil yapan bazı turistlerin, otele
ait birçok malzemeyi almaktan kendini alıkoyamaması güzel bir örnek teşkil
eder. Yine aynı şekilde birçok içeceği, kimsenin bulunmadığı ortamlarda,
direk paketinden ya da şişesinden içeriz. Toplum içinde kesinlikle daha önce
dans etmediğini belirten bireyler, odalarında yalnız kaldıklarında saatlerce
dans edebilir. Bu örnekler birçoğumuza tanıdık gelen mahçup zevklerimizdir.
Hayatımızın her aşamasında etkin bir araç haline gelen sosyal medya
sayesinde, çevremizdeki insanların neler yaptığından haberdar olmaktayız.
Dolayısıyla, kişiler arasında yaşanan problemler ve kavgalar sosyal medyada
birbirlerini kısıtlamaları şeklinde sonuçlar doğurmaktadır. Karşı tarafın ne
yaptığını merak eden birey, doğru bulmasa da sahte hesaplar üzerinden kendisini
kısıtlayan insanları takip etmeye (stalklama) yada farklı birisiymiş gibi
iletişime geçmeye çalışır ve bunu büyük bir gizlilikle yapar. Yine insanlar
tarafından vakit kaybı olarak görülen ve seviyesiz videoların paylaşıldığı
düşünülen bazı uygulamalar (vine, tik-tok), bu uygulamaları eleştirenler dahil
çok büyük bir izleyici kitlesine sahiptir. Kişi her ne kadar izlediği videoları
seviyesiz bulsa da, kendini izlemekten alıkoyamaz.
Cinselliğin tabu olduğu ve kalıplara sokulduğu toplumlarda mahçup zevk
kapsamında birçok davranış görebiliriz. Evlenmeden önce bekaretin korunması
gerektiğini savunan, evlilik dışı ilişkileri çok büyük günah olduğunu her
ortamda dile getiren insanlar, gizliden gizliye şartlar ve ortam uygun
olduğunda, hiçbir toplumsal tabuyu düşünmeden cinselliği yaşamaya
çalışmaktadır. Toplumsal baskılardan dolayı cinselliği eleştiren bireyler,
gizliden gizliye bu hedeflerine ulaşmaya çalışmakta, ulaşamadığını gördüğünde
ise kendine daha kolay hedefler seçebilmektedir. Bu bazen zor durumda yardıma
muhtaç bir kadın olabilir ve onun bu durumundan yararlanılır. Yine birçok
insan, medeni durumlarını gözetmeksizin tek gecelik ilişkiler yaşamakta, sosyal
çevreden saklanan bu durum zaman zaman pişmanlık hissi yaratsa da devam
edilmektedir.
Sonuç olarak, hayatımızın birçok evresinde mahçup zevklerimiz bizimledir
ve onları saklamanın yollarını ararız. Bu durum üzerimizde stres yaratmakta ve
istediğiniz şekilde davranmanızı engellemektedir. Bu açıdan bakıldığında,
özellikle masumane olan mahçup zevklerimizde, sürekli el alem ne der
düşüncesinden sıyrılmamız gerekmektedir. Toplumun kalıplarına göre şekil alan
bir hayata sahip olduğumuzda bu birçok açıdan bizi mutlu etmeyecektir. Sosyal
ortamlarımızda; kendi benliğimizi ortaya çıkarmamız, yapmacık davranış ve
konuşmalardan kaçınmamız özgüvenimizi arttıracak ve daha başarılı ve samimi
olmamızı sağlayacaktır.
0 Comments: