Kalaşlar, krizin ve çatışmaların kol gezdiği Afganistan ve Pakistan ülkelerinin sınırında,  üç bin metre yükseklikteki ...

KAFİRİSTAN HALKI: KALAŞLAR

4/02/2019 4 Comments


kalaş kız çocugu

  Kalaşlar, krizin ve çatışmaların kol gezdiği Afganistan ve Pakistan ülkelerinin sınırında,  üç bin metre yükseklikteki Kalaş vadisinde yaşayan kadim bir topluluktur. Dini inançları sebebiyle şeriatla yönetilen bu ülkelerce yaşadıkları bölge, Kafiristan olarak isimlendirilmiştir. Kalaşlar; dini inanışları, fiziki görünüşleri, toplumsal yapıları ve tarihsel geçmişleriyle birçok antropologun ve tarihçinin dikkatini çekmiştir. Peki, yaklaşık 4000-5000 nüfusa sahip Kalaşları yaşadıkları ülkelerin insanından ayıran özellikleri neler?

büyük iskender ve kalaşlar

   Kalaşların ortaya çıkışı ile ilgili ortaya atılan iddia çok dikkat çekicidir. Birçok araştırmacıya göre; Kalaşların kökeni tarihte en geniş topraklara ulaşan İskenderiye Devletine dayanmaktadır. Büyük İskender, milattan önce 200 yılında öncelikle Afganistan'ı işgal etmiş burada 2 yıl kaldıktan sonra Büyük Çin'in fethi için yola çıkmıştır. Özellikle  Hindikuş Dağlarının mevcut arazi şartlarının zorluğu İskender'in sonu olmuştur. İskenderin ölümü üzerine askerler geri dönmeye karar vermiştir. Ancak, İskender'in ünlü bir komutanı olan Şalakşah ordunun bir kısmı ile dönmekten vazgeçerek sarp vadilerin bulunduğu bu bölgede kendilerine yeni bir hayat kurmuşlardır. Çoğunlukla Kalaşlar'ın kökeni Büyük İskender'in bu ordusuna dayandırılmaktadır.

kalaşların yaşadığı ortam

  Tamamen kapalı ve izole bir hayat süren Kalaşlar, asimile olmadan örf ve inançlarını günümüze kadar yaşatmışlardır. Sadece fiziksel özellikleri değil, ayrıca yıllarca korudukları dilleri onları bulundukları bölgede benzersiz yapmıştır. Konuştukları Burrureşki Dili özellikleri sebebiyle, Hint Avrupa dil ailesine mensuptur ve günümüzde sadece 5000 kişi tarafından konuşulduğu için, UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır. İnançları sebebiyle kara kafir olarak bilinen Kalaşların yaşadığı bölge, 1895 yılında Afganistan emiri Abdurrahman Han tarafından fethedilmiş ve bölgeye Nuristan (Işık Ülkesi) ismi verilmiştir ancak bu isimden çok Kafiristan ismi benimsenmiştir.


müslüman kalaşlar

   Kalaşlar, Şamanizmin ve Paganizmin izlerini taşıyan tek tanrılı bir inanç sistemine sahiptir. Onlara göre Tanrı Dizova evrenin ve nimetlerin yaratıcısıdır. Bazı kaynaklarda ise, çok tanrılı bir inanç sistemine sahip oldukları, Di Zaus (Doğa) ve Zau (Güneş) şeklinde isimlendirdikleri iki büyük tanrılarının bulunduğu belirtilmektedir. Ayrıca Kalaşlarda 12 peygamberin varlığı kabul edilmektedir. Bu peygamberlerden 4'ü mevsimleri, diğerleri ise sağlık, mutluluk ve bereketi simgelemektedir. Sadece önemli günlerde ziyaret ettikleri Çeştakhan isimli tapınakları bulunmaktadır. Tapınaklarının girişlerinde koç figürleri bulunur ve inanışlarına göre; gücü, sağlığı ve barışı simgelemektedir.

kalaş bayramı

  Yaz, kış ve baharda olmak üzere üç büyük bayramları vardır ve bu günlerde kurban keserek Tanrılarına adarlar. Baharın gelişini kutladıkları 'Çilam Çoşhi Bayramı' en coşkuyla kutladıkları bayramdır. Doğaya saygıya esas alan Kalaşlar, aministik düşüncenin bir özelliği olarak, nesnelerin ruhu olduğuna inanmaktadır. Kalaşlarda görülen en ilginç geleneklerden biri, cenazelerini açık tabutlarda bırakmalarıdır. Kalaşlarda, toprak altında kalan ruhların cennete gidemeyeceğine inanırlar. Ancak, cesetlerin çalınmasından ve zarar verilmesinden sonra bu adetten vazgeçilmiştir. Günümüzde yaşayan Kalaşlar'ın  bir kısmı İslamiyete geçmiştir. Kalaşlar ile müslümanlığı tercih edenler farklı köylerde yaşamalarına rağmen bayram ve festivalleri beraber kutlamaktadırlar.

kalaş kadınının zerafeti

   Bulundukların bölgenin coğrafi koşulları sebebiyle tamamen ilkel bir hayat süren Kalaşlar teknolojiden uzak bir şekilde, tarım ve hayvancılıkla geçinmektedir. Ekmeklerini değirmenlerde un öğüterek yapan ve bulaşıklarını nehirlerde yıkayan kadınların renkli kıyafetleri ve örgülü saçları bu toplululuğun dikkat çeken özelliklerinden birisidir. Kadınlar bu rengarenk kıyafetleri çoğunlukla kendileri örerler. Kıyafetlerini deniz kabuğu ve boncuklarla donatırlar. Saçlarını kutsal olarak gördükleri ırmaklarda yıkar ve bunun kötülüklerden uzak tuttuğuna inanırlar. Kadınlar örgülü saçları, rengarenk kıyafetleri ve doğal yollardan yaptıkları makyajlarla güzelliklerine çok önem verdiklerini göstermektedirler. Erkekler ise çoğunlukla, Pakistan'da giyilen geleneksel şalvarları tercih ederler. Erkekler için bir kıyafet zorunluluğu bulunmazken, teamüller gereği kadınların geleneksel kıyafetler dışında bir giysi giymezler. Kalaşlarda selamlaşma adeti de diğer toplumlardan çok farklıdır. İki kişi selamlaşırken birbirlerinin ellerini öperler. Bu açıdan bakıldığında Şamanizmden etkilendikleri düşünülmektedir.

kalaş kadın erkek eşitliği

  Kalaşlar'ın bulundukları bölgede en çok eleştirilmesine ve kafir olarak nitelendirilmesine sebep olan husus ise, kadın ve erkek ilişkileridir. Geleneklere göre ergenliğe ulaşmış erkekler bu durumu kutlamak için, uzakta bulunan yaylalara gitmektedir. Bu yaylalarda belli bir süre kalan erkekler, döndüklerinde ergenliğe ulaşmış bir kızla cinsel ilişki yaşamaktadır. Genel toplum yapısı incelendiğinde, kadının erkil olduğu bir toplum yapısı görülmektedir. Erkeklerin kadınlarını boşaması yasak iken, kadınlar istedikleri takdirde eş değiştirebilmektedir. Beğendikleri erkeğe mektup yazan kadınlar, kabul edilmesi durumunda,   başlık parası ödemek şartıyla yeniden evlenebilmektedir.

anaerkil toplum

 Kalaşlarda, evlilik öncesi cinsel münasebet konusunda bir toplumsal baskı bulunmmaktadır. Kişi istediği kişiyle beraberlik yaşayabilmektedir.Kadınlar evlenecekleri kişiyi kendi hür iradesiyle seçebilmektedir. Bir diğer gelenekte; adet gören kadınlar bu durum sona erene kadar başaleni denen köy içindeki binalarda kalmakta ve daha sonra tekrar kocalarının yanına dönmektedirler. Kalaşlar ile ilgili bir diğer eleştirisi konusu, içkiyi ve uyuşturucuyu serbest bırakmalarıdır. Üzümden yaptıkları şaraplar ve kenevirden elde ettikleri esrar hayatlarında önemli bir yere sahiptir. Alkol ve uyuşturucu özellikle özel günlerin vazgeçilmez öğeleridir. Bu festivallerde ellerinde tuttukları meşalelerle kız erkek karışık olarak dans ederler.

kalaşların nesli

   Yaklaşık 2300 yıllık bir tarihe sahip Kalaşlar, yaşadıkları coğrafi şartların bir sonucu olarak, bugün yok olmaya yüz tutmuş kadim bir topluluktur. Bölgedeki Taliban tehlikesine rağmen, müslüman Kalaşlarla huzur içinde yaşayan bu topluluk; farklı adet ve gelenekleriyle, kadına ve doğaya verdiği değerle içinde bulundukları coğrafyanın en renkli kültürlerinden birisidir. Teknolojinin ve imkanların bu kadar geliştiği ancak buna rağmen insanların sürekli şikayet ettiği ve mutsuz olduğu günümüz dünyasında, çevrelerindeki tehlikeler ve zorlu arazi şartlarına rağmen  mutlu bir dünya kuran Kalaşlar, bu açıdan tüm insanlığa iyi bir örnek teşkil etmektedir.

4 yorum: