1/15/2019
Ancak verilen eğitimler bu
fedailerin birer ölüm makinesine dönüştürülmesi için yeterli değildi. Bu
noktada Hasan Sabbah'ın yıllarca üstünde
çalıştığı projesi devreye girmiştir. Yalancı Cennet...Alamut Kalesi çevresinde
bulunan doğa harikası Deylem Bahçelerini cennetten bir köşe yapmak için
çalışmalarına başlamıştır. Köle pazarlarından satın aldığı en güzel kızları bu
bahçelere yerleştirmiştir.Yıllarca köle olarak yaşamış bu kadınlar Deylem
bahçelerindeki rahat ve güzel yaşamı görünce adeta büyülenmişcesine peygamber
olarak gördükleri Hasan Sabbah'a mutlak itaat şuuruyla hizmet etmeye
başlamışlardır.
En ince ayrıntısına kadar düşünülmüş bu planda dünya hayatında cennetin anahtarının yeni peygamber Hasan Sabbah'ta olduğu ve kendisinin dilediği kişiyi cennete gönderebileceği fikri fedailere benimsetilmiştir. Daha önce Çin'e seyahat düzenleyen Hasan Sabbah haşhaş bitkisinin yerel halk tarafından kullanıldığını ve insanlar üzerinde ne tür etkilerinin olduğunu görmüştür. Daha sonra eğitimlerini başarıyla tamamlayan fedailerinin bir bölümünü haşhaş içirerek yalancı cennetine göndermiştir. Kendilerini, her çeşit güzel kızların, rengârenk çiçeklerin, dünyanın dört bir yanından getirilmiş hayvanların ve mis gibi yemeklerin ve kokuların olduğu bir yerde gözlerini açan fedailere rüyalarında tahayyül edemeyecekleri saatler yaşatılmıştır. Daha sonra tekrar haşhaşla uyutularak bu yalancı cennet bahçelerinden dönen fedailer içlerinde hiçbir kuşku kalmayacak şekilde sözde peygamberlerine itaat etmeyi kendilerine görev bilmişlerdir. Çünkü cennetin anahtarı ondadır ve o dilerse tekrar cennete gidebileceklerdir. Oysa cennet olarak bildikleri yer Alamutûn arka bahçeleridir.
Bu anlatılanlar göstermiştir
ki insan denen varlık zevkleri ve nefisi için Allah'ın kendisine verdiği en
değerli emanetinden yani canından kolaylıkla vazgeçebilmektedir. İnsanlığın bu
büyük zaafı tarih boyunca birçok terör örgütü tarafından kullanılmıştır. Birçok
insanın ölümüne neden olan canlı bomba eylemlerinin özünde bu fikir
yatmaktadır. Bir an önce cennete ulaşma...Bu yüzden vücuduna bombalar bağlayıp
kolaylıkla onlarca insanın ölümüne sebep olurlar. Bundan yıllar önce canlı
bomba eylemi yapmak isteyen ancak başarılı olamadan yakalanan 13 yaşındaki bir
çocukla yapılan röportajı izlemiştim. Çocuğun gazeteciye verdiği cevap tüyler
ürpetiyciydi. 'Bu sefer olmadı bu hapishaneden kurtulduğumda tekrar deniycem ve
cennetime kavuşucam'.
Hasan Sabbah ve fedailerine ait tüyler ürpetici hikayeler birçoğumuz tarafından bilinmektedir. Haşhaşiler olarak bilinen ...
HASAN SABBAH VE YALANCI CENNET
Hasan Sabbah ve fedailerine
ait tüyler ürpetici hikayeler birçoğumuz tarafından bilinmektedir. Haşhaşiler
olarak bilinen ve Alamut kalesinde (kartal yuvası) yaşayan bu örgüt Selçuklu Devletinin yıkılma sürecini
hızlandırmış ve başta Nizamülmülk olmak üzere birçok kanlı suikaste imza
atmıştır. Öyle ki Latin dillerinde suikastçı anlamına gelen assasin kelimesi
hashasinlerden gelir. Peki az sayıda olmalarına rağmen bu fedailerin bu denli
cesur ve gözü kara olmasının sebepleri nelerdi? Bu açıdan insanın yanlışta olsa
inandığında neler yapabileceğini görmekteyiz.
Tarihi kaynaklar
incelendiğinde fedailerin çocukluktan itibaren çok zorlu eğitim süreçlerinden
geçtiğini görmekteyiz. Bu süreçte ilmi ve askeri dersler dışında yoğun bir
siyasi eğitimden (İsmail Öğretisi)
geçtikleri kaynaklarda belirtilmektedir. Çünkü bu yaşlarda beyinleri yıkanan
gençlerin birer fedai olması ve seve seve ölüme gitmesi çok daha kolay
olmuştur. Ayrıca söz konusu süreçte Selçuklu Devletinin İsmaili mezhebini hedef
alan saldırıları, bu saldırı da ölen kişilerin çocukları üzerinde etkin şekilde
kullanılmıştır. Devlet tarafından babasının haksız şekilde öldürüldüğü,
yıllarca eziyetlere maruz kaldığı düşüncesinin empoze edilmesi ve çocuklarda
oluşan travmaların bu amaçla kullanılması günümüzde bile birçok terör örgütü
tarafından örnek alınmıştır.
En ince ayrıntısına kadar düşünülmüş bu planda dünya hayatında cennetin anahtarının yeni peygamber Hasan Sabbah'ta olduğu ve kendisinin dilediği kişiyi cennete gönderebileceği fikri fedailere benimsetilmiştir. Daha önce Çin'e seyahat düzenleyen Hasan Sabbah haşhaş bitkisinin yerel halk tarafından kullanıldığını ve insanlar üzerinde ne tür etkilerinin olduğunu görmüştür. Daha sonra eğitimlerini başarıyla tamamlayan fedailerinin bir bölümünü haşhaş içirerek yalancı cennetine göndermiştir. Kendilerini, her çeşit güzel kızların, rengârenk çiçeklerin, dünyanın dört bir yanından getirilmiş hayvanların ve mis gibi yemeklerin ve kokuların olduğu bir yerde gözlerini açan fedailere rüyalarında tahayyül edemeyecekleri saatler yaşatılmıştır. Daha sonra tekrar haşhaşla uyutularak bu yalancı cennet bahçelerinden dönen fedailer içlerinde hiçbir kuşku kalmayacak şekilde sözde peygamberlerine itaat etmeyi kendilerine görev bilmişlerdir. Çünkü cennetin anahtarı ondadır ve o dilerse tekrar cennete gidebileceklerdir. Oysa cennet olarak bildikleri yer Alamutûn arka bahçeleridir.
Yalancı cennetten dönen
fedailerin anlattıkları şeyler diğer fedailer hatta düşman olarak gördükleri
Selçuklu askerleri arasında da yayılmıştır. O andan sonra sözde cenneti gören
fedailer için tek amaç vardır tekrar cennete gitmek. Bu sebeple seve seve
canlarını vermeye hazırlardır. Bir rivayete göre, Selçuklu ordusunun kaleyi
kuşattığı esnada ordudan bir temsilci kaleyi teslim etmeleri hususunda Hasan
Sabbah'ın huzuruna gelmiş, Sabbah temsilcinin gözünü korkutmak ve gövde gösterisi
yapmak için daha önce sözde cennetine gönderdiği fedailerinden birisine kaleden
kendisini aşağıya atmasını, diğerine elindeki hançeri kalbine saplaması emrini
vermiştir. Fedailer koşulsuz şartsız bu emri yerine getirmiştir. Çünkü onlar
emre itaat ettiklerinde tekrar cennete gidebileceklerini düşünmektedirler.İşte
Hasan Sabbah böyle bir kitleye tarihin en kanlı suikastlerini işlettirmiş,
fedailerini ve cariyelerini Selçuklu saraylarına kadar sokmuştur. İşin
trajikomik tarafı ise birçok kaynakta belirtildiği üzere Hasan Sabbah'ın özünde
koyu bir ateist olmasıdır. İşte Haşhaşilerin meşhur hikayesi....
Terör örgütleri potansiyel
hedef gördükleri toplumların refah seviyelerinin yükselmesine izin vermemekte,
geçmiş travmalardan yararlanmakta ve örgütün emelleri doğrultusunda ölen
bireylerin cennete gidecekleri fikrini çocukluktan itibaren empoze
etmektedirler. Terörün yoğun olduğu ülkelerde halkların refah seviyesi düşüktür
ve terör örgütleri halkın gelişmesine ve huzurlu bir ortamda yaşamasına izin
vermezler. Genç bireylerin kuracakları hayaller sınırlıdır ve dünya
ideallerinden uzaktırlar. Bu sebeple kolaylıkla kendi birey kimliklerinden
vazgeçip örgüt kimliğini sahiplenirler. Bu nokta da devletlere düşen görev
halkının sosyal ve ekonomik seviyesini en üst seviyede tutmak ve bireylerin
kendilerini değerli hissetmelerini sağlamaktır. Kendini değerli hisseden,
gelecek ile ilgili hayaller kurabilen çocuklar birey kimliklerinden kolay kolay
vazgeçmezler.
1/12/2019
Kuşaklar arası çatışma genel olarak yetişkin kuşak ile genç kuşak arasındaki anlaşmazlıklar ve hayata bakış açısındaki farklılıklar olarak değerlendirilebilir. Nesiller arasında vizyon ve beklentiler açısından büyük farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Buna etki eden başlıca faktörler kültürler arası etkileşim ve teknolojik gelişmeler olarak belirtilebilir. Genç nesiller değişime ve yeniliklere açıkken genelde yetişkin kuşaklar örf, adet ve geleneklerine bağlı yaşamayı istemektedirler.
Ancak tahminimce ülkemiz açısından tarihin hiçbir döneminde bu kuşak çatışması günümüzdeki kadar yoğun hissedilmemiştir. Özellikle 1980 sonrası dönemde ortaya çıkan teknolojik gelişmeler bu çatışmanın esas sebebini oluşturmaktadır. 1965-1979 arası doğanlar yetişkin kuşak (X kuşağı) 1980-1999 yılları arasında doğanlar orta kuşak (Y kuşağı) ve 2000 ve sonrası doğanları genç kuşak (Z kuşağı) olarak değerlendirilmektedir. Bu çatışmanın en yoğun yaşandığı kuşaklar yetişkin kuşak ile diğer 2 kuşak arasında yaşanan çatışmalardır. Bu çatışmanın en büyük sebebi internet, cep telefonu, bilgisayar ve diğer diğital cihazların bu dönemde ortaya çıkması ve kültürler arası etkileşimin inanılmaz boyutlarda artması olarak gösterilebilir.
Orta Kuşak ile genç kuşak arasında çatışmanın bu denli büyük olmayacağı kanaatindeyim. Orta kuşak bireyleri bu teknolojik gelişmelerle beraber büyüdüğü için süreci daha kolay kabullenmekle birlikte ayrıca söz konusu süreci reddetme yoluna giderse birçok açıdan sorunlarla karşılaşacağını bilmektedir. Bu sebeple her ne olursa olsun kültürel değerlere bağlı kalınarak da değişim ve gelişimlere açık olunabilir. Eğer orta kuşak da yetişkin kuşağın yaptığı hataları yaparsa ilerleyen süreçte kuşaklar arası çatışmalar kaçınılmaz olur ve birbirini sürekli eleştiren, küçümseyen ve iletişim kuramayan kuşaklar ortaya çıkar. Kuşaklar arası çatışmayı en aza indirmek için; kültürel değerlere ve sosyal ilişkilere sahip çıkıp, bunu yanında teknolojik gelişmeleri de yakından takip etmek gerekir. Hazreti Ali'nin dediği gibi;
Kuşaklar arası çatışma genel olarak yetişkin kuşak ile genç kuşak arasındaki anlaşmazlıklar ve hayata bakış açısındaki farklılı...
TEKNOLOJİNİN KUŞAKLARARASI ÇATIŞMAYA ETKİSİ
Kuşaklar arası çatışma genel olarak yetişkin kuşak ile genç kuşak arasındaki anlaşmazlıklar ve hayata bakış açısındaki farklılıklar olarak değerlendirilebilir. Nesiller arasında vizyon ve beklentiler açısından büyük farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Buna etki eden başlıca faktörler kültürler arası etkileşim ve teknolojik gelişmeler olarak belirtilebilir. Genç nesiller değişime ve yeniliklere açıkken genelde yetişkin kuşaklar örf, adet ve geleneklerine bağlı yaşamayı istemektedirler.
Kuşaklar arası çatışma;
beğeniler, giyim kuşam, dünya görüşü, yaşam felsefesi, özgürlük algısı gibi
birçok konuyu kapsamaktadır. Özellikle yüzyıllar boyunca tek görevi çocuk
bakmak ve yemek yapmak olarak görülen kadınlarımızın üretime katılması da yine
bu çatışmanın artarak devam etmesine sebep olmuştur. Özellikle Batı Dünyası
olarak bildiğimiz ülkeler bu çatışmayı büyük oranda aşmışken malesef ülkemiz bu
hususta yeterli mesafe katedememiştir.
Psikolojik danışma ve rehberlik alanında
ülkemizin mihenk taşlarından olan öğretim görevlisi Dr. Binnur Yeşilyaprak'a
göre bu çatışmaların en büyük nedeni kuşakların birbirine karşı duyduğu ön
yargılardan kaynaklanmaktadır. Yetişken kuşaklara göre gençler ukala, oturup
kalkmasını ve giyinmesini bilmeyen sorumsuz, bencil, saygısız ve idealleri
olmayan bireylerden oluşmaktadır. Genç kuşaklara göre ise yetişkinler geri
kafalı, yobaz, açık görüşlü olmayan, korkak bireylerdir.
Ancak tahminimce ülkemiz açısından tarihin hiçbir döneminde bu kuşak çatışması günümüzdeki kadar yoğun hissedilmemiştir. Özellikle 1980 sonrası dönemde ortaya çıkan teknolojik gelişmeler bu çatışmanın esas sebebini oluşturmaktadır. 1965-1979 arası doğanlar yetişkin kuşak (X kuşağı) 1980-1999 yılları arasında doğanlar orta kuşak (Y kuşağı) ve 2000 ve sonrası doğanları genç kuşak (Z kuşağı) olarak değerlendirilmektedir. Bu çatışmanın en yoğun yaşandığı kuşaklar yetişkin kuşak ile diğer 2 kuşak arasında yaşanan çatışmalardır. Bu çatışmanın en büyük sebebi internet, cep telefonu, bilgisayar ve diğer diğital cihazların bu dönemde ortaya çıkması ve kültürler arası etkileşimin inanılmaz boyutlarda artması olarak gösterilebilir.
Özellikle yetişkin kuşak bu
teknolojik gelişmelere ayak uyduramamıştır. Yetişkin kuşağın genç kuşak olduğu
dönemlerde kendilerine göre yetişkin olan kuşak ile yaşadıkları dönem arasında
çok büyük farklar göze çarpmamaktadır. Genel olarak iş ve çalışmaların insan
odaklı olduğu bu dönemlerde bireyler aynı sıkıntılarla yüzleşmiştir. Bu sebeple
birbirlerini anlamaları daha kolay olmuştur. Ancak şu anki yetişkin kuşağın
teknolojik gelişmelere kayıtsız kalması kuşaklar arası iletişimi zedelemiş ve
bireylerin aynı dili konuşmasını engellemiştir. Yetişkin kuşak günümüzde bile
birçok teknolojik gelişimi takip etmemekte ve bu teknolojinin sağladığı
kolaylıklardan yararlanmamaktadır.
Yetişkin kuşağın orta
kuşakla iletişimi belli boyutlarda devam ediyor olsa da genç kuşakla iletişimi
yok denecek kadar azdır. Çünkü genç kuşak teknoloji ve uzay çağı çocuklarıdır
ve bilgiye yetişkin kuşaktan çok daha kolay ulaşabilmektedir. Teknoloji
sayesinde bilgiye bu kadar kolay ulaşan genç kuşak, teknolojik yenilikleri
reddeden yetişkin kuşağı yetersiz olarak görmekte ve küçümsemektedir. Bu
küçümsemeyi gören yetişkin kuşak bunu saygısızlık olarak addetmektedir.
Bu çatışmalar iş ortamını da
etkilemektedir. Teknolojik gelişimlere kapalı yönetici konumundaki yetişkin
kuşak değişimlere ayak uyduramamakta ve herşeyi eski kalıp yöntemlerle halletme
yolunu seçmektedir. Bu da iş açısından birçok problemin ortaya çıkmasına sebep
olmaktadır. Hayatında bilgisayarın tuşuna basmamış bireyler teknolojinin yoğun
olarak kullanan kurum ve birimlerde sırf
tecrübeli diye görev alabilmektedir. Bu bakış açısının değişmesi elzemdir. Bu
açıdan yetişkin bireyler kendini geliştirme yoluna gitmeli bunu kabul etmiyorsa
sistem dışına çıkarılacağını bilmelidir.
Orta Kuşak ile genç kuşak arasında çatışmanın bu denli büyük olmayacağı kanaatindeyim. Orta kuşak bireyleri bu teknolojik gelişmelerle beraber büyüdüğü için süreci daha kolay kabullenmekle birlikte ayrıca söz konusu süreci reddetme yoluna giderse birçok açıdan sorunlarla karşılaşacağını bilmektedir. Bu sebeple her ne olursa olsun kültürel değerlere bağlı kalınarak da değişim ve gelişimlere açık olunabilir. Eğer orta kuşak da yetişkin kuşağın yaptığı hataları yaparsa ilerleyen süreçte kuşaklar arası çatışmalar kaçınılmaz olur ve birbirini sürekli eleştiren, küçümseyen ve iletişim kuramayan kuşaklar ortaya çıkar. Kuşaklar arası çatışmayı en aza indirmek için; kültürel değerlere ve sosyal ilişkilere sahip çıkıp, bunu yanında teknolojik gelişmeleri de yakından takip etmek gerekir. Hazreti Ali'nin dediği gibi;
Gençliği anlamaz hale
gelmişseniz, dünyadaki işiniz bitmiştir demektir.
1/11/2019
Most of us watched the
Inception movie or should watch as soon as possible. The movie is considered to
be the best film of the mysteries of the dream world. After the Film was
released, it brought up many discussions. A scene of the film shows people
who are connected to dream machines after taking heavily soothing pills to
dream, and for these people dreams are reflected as real life. Sleeping in
people's lives is seen as wasted time,
the idea of having the dreams they want during sleep makes people excited
already. Let's think about it. One night you can see yourself as the striker of
your National Team in the final match or you can be near the person you
love. You can spend time in dreams with your dead mother or father. This
is very different from virtual reality because you will feel the dreams as
real. Perhaps you will be disappointed when you wake up, but your pleasure
will be priceless.
Dreams...One of the most intriguing mysteries in humanity. Nowadays, as technology evolves rapidly, dreams are perhaps the most a...
THE MYSTERY OF DREAMS AND INCEPTION
Dreams...One of the most intriguing mysteries in humanity. Nowadays, as technology evolves rapidly, dreams are perhaps the most abstract reality. Do dreams really mean anything? Or is it a game of our subconscious? Are the clues of the future hidden in dreams? Why are we having nightmares? Why do we forget 90% of our dreams in the first 10 minutes? All these questions are the unanswered questions that humanity is curious about.
In general terms, the dream is the sequence of images that occur during the sleep, but in fact, it is the totality of images that remain in the mind by the end of sleep. So why do people dream? The most prominent of the claims put forward in this regard is to distinguish what our brains need to keep and filter out the data they perceive during the day. At this point, dreams are the greatest helper of the brain at this stage of elimination. Making the subject more clear, objective and subjective situations (people, colors, events) that we see or encounter throughout the day are recorded in the brain. Recording everything is exhausting the brain. With dreams, the unnecessary parts of these data are cleaned. Therefore, dreaming is a sign of being a healthy individual. Professor Jonathan Winson, a researcher at Rockefeller University in New York, states that people who do not dream have difficulty learning and experience physical and psychological distortions.
Dream research is as ancient as the history of mankind. Throughout history, people have tried to make sense of and interpret the dreams they see. The dreams have affected the decision-making process for many rulers and politicians at the point of the state's survival. One day Alexander the great dreamt of someone sitting on his shield. Alexander's dream commentator, after listening to the dream in detail, interpreted that the city called Tyros will be conquered. Alexander decided to make another campaign to the city where he had previously failed conquests. However, surprisingly, the city people surrendered in a short period of time and recognized the reign of Alexander.
Throughout history, dreams have inspired people, scientific developments and inventions. Bohr, the father of mechanics, began to work on the structure of the atom after completing his doctorate in 1911, but could not achieve a result for a long time. Then one night, he dreamt that the electrons revolve around a nucleus as the planets revolve around the sun. He focused on the model he had dreamed of, proved the accuracy of this model and in 1922 he received a Nobel Prize for his studies. Albert Einstein had a dream one night that he was sliding down a mountain with almost the speed of light. It slides so fast that the stars around it almost change the look. After waking up, Einstein intensified his work on this dream and admitted that he developed the theory of relativity through the dream he had seen. Paul McCartney, a member of the Beatles group, started playing the piano immediately to remember the melody he heard in his dream, and as a result, a masterpiece such as 'Yesterday' appeared.
Research on dream has
shown differences between eastern and western philosophers and scientists.
While Western thinkers saw the dream as a result of man's daily life and
experience, Eastern thinkers took part in this vision and interpreted it as a
divine message from God in the line of Destiny. However, despite the fact that
many things have been written and discussed the mystery of dreams throughout
history, no one has been able to find the secret behind this event with certain
evidence.
DREAM MACHINES
One of the most curious questions is whether the people will have the opportunity to see the dream they want. Dr. Shalini Paruthi, who sleep specialist in the Cardinal Glennon Health Center, claims that there is a method to see the desired dream even though it is not 100% effective. According to him, you need to focus on the dream you want to see as if you are meditating. The physical conditions of the focusing environment are important in this respect. The focus should be made at suitable room temperature in a quiet, dark environment and no other subject should be considered. Dr. Shalini Paruthi claims that if these conditions are met, you will be more likely to have the dream you want and you will be less likely to have the nightmare.
The desire of people to
dream what they want has led many technology companies to work on it. The
Japanese company Takara invented a device as a result of his work on this
subject. The operating system of the device is as follows; After you look
at the picture about what you want to see in your dream and give the recorder
information, this device lets you see the dream you want in REM period during
your sleep with sound, light, music and smells. First, the sound of the device,
which allows you to relax with the music played in the background, awakens you
with the sound and light at the end of your eight-hour sleep. However, there is
little information about the efficiency of this device.
THE CONCEPTION OF INCEPTION MOVIE
When we think that we sleep 8 hours a day, one in three of our lives goes to sleep. From this point of view, the sleep process can be used more efficiently. Our brain is more active than normal during sleep. Therefore, dream processes also contribute to our learning process. For example, we learn new foreign language words. The dreams we see for the situations in which these words are used can provide great benefits in memorizing the words and taking place in our subconscious.
There are also two different points in the movie of Inception, which create great excitement in people. The first is to enter the dreams of the target person to give up his or her decision on a subject or to convince him or her to do the opposite options. The second is to enter into dreams and steal secret and important ideas that people work on it. Even though it sounds crazy, in the future, especially on political issues, by entering into dreams, you can try to change the decision of leaders and decision-making mechanisms and you can make them behave or take a decision in line with your own country's interests. This can help you make moves before your opponent. In the same way, for fighting against crimes and the solving of important events you can benefit from dreams. Because individuals who commit a crime, even though they claim that they are innocent, they especially see dreams about the crimes they committed in parallel to their remorse, regret, and fear. Of course, based on the current developments in the subject of the dream today, reaching the points mentioned above is very imaginative and impossible to achieve. But as Arthur Clarke said,
'What human beings can do is limited to their imagination'
1/11/2019
In today's world where we live the space age, we use technology effectively at every stage of our lives. For many people, smar...
UNDERSTANDING AMISH WAY OF LIFE
In today's world where we live the space age, we use technology effectively at every stage of our lives. For many people, smartphones and the cars they use seem to be indispensable basic needs. So what do you think, people can live without technology? one of the best examples of this is a society that lives in America and Canada is nowadays, and especially in the homeland of capitalism and technology. The society where history halted for them after the 1700s...
Amish is a Christian society with a population of 350,000, spread throughout some states of the United States and Canada. This Christian sect, with its origins dating back to the 16th century, was based on life in the medieval period based on God's philosophy of creating people for a simple and modest life. In the 17th and 18th centuries, this society lived in Germany and Switzerland, and because of its different beliefs, it was subjected to the great repression and attacks of evangelical Catholic and Protestants of the time and found the solution to immigrate to America. Because Amish opposed the birth of baptism of individuals, they argued that it was appropriate for individuals to make this decision freely when they reached a certain maturity.
Amish, who is completely closed to technological innovations, bases this philosophy on the 6th part of the Matta Bible. In this section; 'Get ride of your concern, where you'll find food, don't worry about what you are going to wear, accept the sovereignty and righteousness of God and then God will give you all kinds of blessings' writes. Amis, who saw themselves as a selected society, have guided them through their simplicity and benevolence.
SOCIAL LIFE OF AMISH
Amish rejects technology completely by thinking that it will lead people to this world's life. They use gas lamps and candlelight at night instead of using electricity in their homes. There is only one phone for emergencies in their villages. Women wash clothes and dishes by hand. Transportation is entirely provided by horse carriages and bicycles. No one has health insurance and when becoming ill, they try to recover naturally, only in cases of very serious illness they collect a certain amount of money between themselves to go to a hospital.
These people who have isolated themselves from modern society reject all the blessings of technology and modern state institutions. Amish who do not tolerate even the word " war " do not work in state services, do not vote, abstain from politics and do not pay taxes. Even though the American government tried to get tax from themselves from time to time, when they saw the support of the people, they stepped back. There are no basic government institutions, such as the police, the municipality, where Amish lives. No one carries a gun, the only weapon is their oars.
They built all their lives on agriculture and livestock. Hardworking and disciplined Amish spend most of their time working. When they don't work, they think evil feelings will enslave them. They do all the work by sharing. They sell organic products at prices below the value. Because it is a very big sin for them to sell goods with surplus profits. They use the most primitive farming tools in agriculture and livestock The products that are no additive (cheese, egg, etc.) are exhibited in the most famous markets of America. Apart from that, they pay special attention to the carpenter's craftsmanship, which is the profession of Jesus Christ. The furniture they make without using a single nail or bolt is now seen as the world's top quality furniture.
Amish shapes their lives in the form of a series of unwritten rules called ‘ordung’. Men and women's clothes are as simple as possible. Women generally prefer one piece of dark clothing worn in medieval Europe. They don't make up and use jewelry. Married women use white and unmarried women use black headscarf. The only thing they use for showing off is the flowered caps they wear to their heads. Men wear plain, long-sleeved neckties, while in winter they use a black fedora hat and a wicker hat. Married men grow a beard without a mustache.
In the age of 18-20, young people of Amish is recommended to marry. When young people come together in religious rituals, usually on Sunday, they can meet and make a marriage decision or families become involved in this process. Apart from this, the relationship between women and men is prohibited. Weddings are held in November with a simple ceremony. The main task of the woman is to have children and take care of housework, and the task of the man is to deal with agriculture and livestock. An Amish woman gives birth to an average of 8 children. Therefore, the number of Amish is increasing. Because plenty of children symbolize abundance. It is forbidden for women to marry from outside. In marriages, the approval of the families is important.
Amish has a strict attitude towards education. In schools where only eight years of education is given, they do not look positive high school education because they think it can lead to worldly pleasures. In this 8-year period, they get literacy and religious education. However, they do not object to those who want their children to get a high school education. The teachers are mostly selected from the youth aged 17-18 who have completed this 8-year education.
They want their young people to decide for themselves whether they will be Amish or not. They do not put pressure on individuals who want to explore the outside world. But when we look at the results, we see that about 90% of the young people accept the Amish sect. On the other hand, Although they do not look positive to individuals who want to join the Amish society from outside, they are subjected to some tests according to their willingness. If a person passes these tests, he/she will be accepted to Amish sect with the approval of the council of elders.
On the whole, although the
above-mentioned lifestyle of the Amishes seems very difficult in today's world,
it is a life that is missed by many of us. In this age when technology
became monstrous and captured us, it is everyone's desire to leave aside the
running of life and leave itself in the arms of nature. From this point of
view, we do not have to look at it as a religious necessity. We must integrate
with nature as best we can, liberate ourselves from technology prison and rest
our soul. As long as we do this, we become free individuals.
Amish, who is completely closed to technological innovations, bases this philosophy on the 6th part of the Matta Bible. In this section; 'Get ride of your concern, where you'll find food, don't worry about what you are going to wear, accept the sovereignty and righteousness of God and then God will give you all kinds of blessings' writes. Amis, who saw themselves as a selected society, have guided them through their simplicity and benevolence.
SOCIAL LIFE OF AMISH
Amish rejects technology completely by thinking that it will lead people to this world's life. They use gas lamps and candlelight at night instead of using electricity in their homes. There is only one phone for emergencies in their villages. Women wash clothes and dishes by hand. Transportation is entirely provided by horse carriages and bicycles. No one has health insurance and when becoming ill, they try to recover naturally, only in cases of very serious illness they collect a certain amount of money between themselves to go to a hospital.
These people who have isolated themselves from modern society reject all the blessings of technology and modern state institutions. Amish who do not tolerate even the word " war " do not work in state services, do not vote, abstain from politics and do not pay taxes. Even though the American government tried to get tax from themselves from time to time, when they saw the support of the people, they stepped back. There are no basic government institutions, such as the police, the municipality, where Amish lives. No one carries a gun, the only weapon is their oars.
They built all their lives on agriculture and livestock. Hardworking and disciplined Amish spend most of their time working. When they don't work, they think evil feelings will enslave them. They do all the work by sharing. They sell organic products at prices below the value. Because it is a very big sin for them to sell goods with surplus profits. They use the most primitive farming tools in agriculture and livestock The products that are no additive (cheese, egg, etc.) are exhibited in the most famous markets of America. Apart from that, they pay special attention to the carpenter's craftsmanship, which is the profession of Jesus Christ. The furniture they make without using a single nail or bolt is now seen as the world's top quality furniture.
Amish shapes their lives in the form of a series of unwritten rules called ‘ordung’. Men and women's clothes are as simple as possible. Women generally prefer one piece of dark clothing worn in medieval Europe. They don't make up and use jewelry. Married women use white and unmarried women use black headscarf. The only thing they use for showing off is the flowered caps they wear to their heads. Men wear plain, long-sleeved neckties, while in winter they use a black fedora hat and a wicker hat. Married men grow a beard without a mustache.
In the age of 18-20, young people of Amish is recommended to marry. When young people come together in religious rituals, usually on Sunday, they can meet and make a marriage decision or families become involved in this process. Apart from this, the relationship between women and men is prohibited. Weddings are held in November with a simple ceremony. The main task of the woman is to have children and take care of housework, and the task of the man is to deal with agriculture and livestock. An Amish woman gives birth to an average of 8 children. Therefore, the number of Amish is increasing. Because plenty of children symbolize abundance. It is forbidden for women to marry from outside. In marriages, the approval of the families is important.
Amish has a strict attitude towards education. In schools where only eight years of education is given, they do not look positive high school education because they think it can lead to worldly pleasures. In this 8-year period, they get literacy and religious education. However, they do not object to those who want their children to get a high school education. The teachers are mostly selected from the youth aged 17-18 who have completed this 8-year education.
They want their young people to decide for themselves whether they will be Amish or not. They do not put pressure on individuals who want to explore the outside world. But when we look at the results, we see that about 90% of the young people accept the Amish sect. On the other hand, Although they do not look positive to individuals who want to join the Amish society from outside, they are subjected to some tests according to their willingness. If a person passes these tests, he/she will be accepted to Amish sect with the approval of the council of elders.
Unlike other Christian sects, there are no missionary and religious dissemination activities. On the contrary, they consider it is fa great disrespect to try to change a person's religion. They believe that God created man for a simple life, and that God protects them privately from the outside world. They don't like to take pictures because of their beliefs.For them, it is a sin to draw a portrait of the person and the Prophet Jesus did not allow his photo to be drawn. For this reason, even the doll babies they do for their children has no face.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
POPÜLER YAZILAR
SON YAZILAR
Popüler Yayınlar
-
Kalaşlar, krizin ve çatışmaların kol gezdiği Afganistan ve Pakistan ülkelerinin sınırında, üç bin metre yükseklikteki ...
-
Rüyanızda tehlikeler içindeyseniz, dönün ve onunla yüzleşin. Eğer rüyanızda size zevk sunuluyorsa , durmayın kabul edin. Eğer biri s...
-
Nuh Tufanının dünya üzerinde yarattığı büyük yıkımdan sonra tekrar biraraya gelen ve yükselişe geçen insanoğlunun bir sembolü olan Bab...